çocuklarımız dünyanın en önemli varlıkladır. her anne ve babanın çocuğu, o anne ve babanın canıdır; bu tartışmasız bir gerçek. çocukların mutlu, huzurlu ve aynı zamanda sağlıklı vede başarılı insanlar olabilmeleri için aileler kendi üzerine düşeni fazlasıyla yapar. (yapmaları gerekir) hani derler ya yemez yedirir, gimez giydirir diye… fakat çoğu zaman tamamen iyi niyetle ya da bilinçsizce yapılan bir çok uygulamanın çocuğa faydadan çok zararı olduğu bilinmektedir. bu tür yanlışların “zararlı şeyler” olduğunu biz değil, konunun uzmanı hekimler, psikologlar, profesyonel söylüyor. aslınan bakarsanız şöyle demek daha doğru, çogu enne ve baba sağlıklı ve düzenli beslenmek nedir bilmiyor. çoğu anne ve babanın daha böyle bir derdi bile yok. besleniyor mu ? besleniyor. yiyiyor mu ? yiyiyor işte. hepsi bu kadar ! oysa bu son derece yanlış. işte en büyük tehlikede bu aslına bakarsanız. yani sağlık beslenmenin gereklliği hakkında bir bilincin oluşmaması. biz toplum olarak evvela bu bilinci oluşturmalıyız işin sonrası inanın çok basit.
ailelerin yaptığı en büyük yanlışların başında çocukların beslenme alışkanlığı üzerine yaptıkları yanlış uygulamalar gelir. çocuklar bizim yani yetişkinler gibi değildir. çocukların fiziksel gelişiminde son derece önemli olan beslenme kültürünün son zamanlarda giderek artan bir şekilde kişisel gelişimini de etkilediği, hatta ve hatta öğrenme düzeyi ile beslenme arasında çok önemli bir ilişkinin olduğu ortaya çıkmıştır. demek ki, çocuklarımızın beslenmesine gereken özeni göstermek bir anne ya da babanın hayatında ki en önemli şeylerden bir tanesi ! bir anne ve babanın bundan daha mühim bir işi olamaz.
şayet çocuklar, doğru düzgün denilebilecek bir şekilde, doğdukları andan itibaren beslenmezlerse ileride (bu ileride lafı çok da ileri olmayan bir zamandır) disleksi gibi öğrenme güçlüğüne sebep olan sorunlar yaşayacaklardır. çünkü beynin normal olarak işlevini sağlayabilmesi için ihtiyaç duyduğu bazı besinler vardır. beyin tarafından “alınması” gereken bu besinler çocuk tarafından tüketilmediği zaman ne olacağı belli. diğer yandan, dikkat edilmesi gereken bir başka önemli olan ayrıntı ise çocuğun yaşı ilerledikçe, ondan gelen bu tür “zararlı” yiyecek taleplerine gerekçelerini kendisine söylemek suretiyle (yani zararlı beslenmenin ne kadar tehlikeli olduğunu çocuğa anlatmak suretiyle) “hayır” denilmesidir. çocuğu mutlu edeceğiz diye ona zararlı yiyecekler vermeye gerek yok.
ÇOCUKLARDA ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜNE NEDEN OLAN BAŞLICA GIDALAR
şeker oranı yüksek gıdalar
çocuklarda hem öğrenme güçlüğü meydana getiren ve bunun beraberinde zihinsel gelişimine olumsuz anlamda etki eden yiyeceklerin başında şeker oranı yüksek besinler gelir. zira artık bunu modern tıp bile kabul etmiştir. şeker oranı yüksek gıdaların tamamı zehir diye tabir edilen şeylerdir birbakıma… pasta, şekerleme gibi yiyecekler bu noktada ilk akla gelen gıdalardır. hemen her yaşta ki çocuğun bu besin maddelerinden en az düzeyde yemesi kesinlikle sağlanmalıdır. çocuğunuza şeker oranı yüksek suni gıdalar vermek yerine kuru incir, kuru üzüm, kayısı, hurma gibi doğal besinler vererek çocuğu bu gibi doğal besinlere alıştırmak gerekir. dengeli ve kontrollü beslenme burada işin püf noktasıdır.
paketli besinler
bu tür tamamen paketli doğal olmayan gıdalar da çocuklarda olumsuz bir etki yaratıyor ve zihinsel gelişimlerini olumsuz etkiliyor. cips, şekerleme, jilibon vb. gibi olan “paketli yiyecekler” bu grupta genelde yer alır.
dondurulmuş “hazır” diye tabir ettiğimiz yiyeceklerin tamamı
genelde çalışan bayanlar için büyük bir kolaylık olup anında hazırlanabilen, açılıp ısıtılarak tüketilen yiyeceklerin kesinlikle doğumdan itibaren çocuklara verilmesi çocuklarda öğrenme güçlüğüne yol açar. bu tip gıdaların genelde besin değeri filan yoktur. tabiri caize göbek şişirmeye yarayan son derece özel hazırlanmış ve insanın damak zevkine hitap eden şeylerdir.
bu türden gıdaların tamamına yakını çocuklarda demir eksikliğine neden olur işte bu durumda doğal olarak öğrenme problemlerine çocuklarda yol açar. insan vücudu her zaman zincirleme etkilerle hareker eder. bir etki muhakak bir tepkiyi doğrur. vücut sistemimizi, onun kabul etmediği bir şeyle beslemek, kesinlikle tepkisiz kalmayacak ve vüzut sistemi mutlaka (tabiri caize) bizden intikam alacaktır. işte bu duruma düşmemek için yapılması gereken şeyler aslına bakarsanız öyle “çok zor” olan şeyler değildir. dikkat edilmesi gereken kuralların başında, yazımızın başında da söylediğimiz gibi sağlıklı ve dengeli bir şekilde beslenmek gerekir ve pek tabi ki doğru gıdalar tüketmek. çocukların bol bol sebze ve meyveyi güzelce yıkandıktan sonra çiğ olarak tüketmelerini tavsiye edin, alıştıtın. sizde onunla beraber yiyin.. mesela güzelce yıkadığınız bir elmadan bir tane çocuğunuza verin diğerini siz yiyin. bunun beraberinde günlük süt tüketmeleri bol bol ızgara türünde balık yemeleri ve elbette yine benzer biçimde et tüketmeleri çocukların sağlıklı gelişmesi için hayati öneme sahip gıdalardır.