
şu çatı akıtması meselesi var ya inanın en nefret ettiğim meselelerden bir tanesidir.
1 – internet bağlantı ayarlarından nefret ederim
2 – çatının akmasından.
ve daha bir sürü nefret ettiğim şey var aslına bakarsınız ama şu an için aklıma gelenler sadece bunlar 🙂
benim çocukluğumun büyük bir bölümü gecekondumuz da babamla birlikte evin antenini ayarlamak ve akan çatımızın altına tencere tava koyarak geçti. yağmur yağdığında babamla birlikte çatının arasına girer ve elimizde fener ile damlayan yerleri arardık. damlayan yeri bulduğumuzda hemen altına genişçe bir tencere koyardık. birde bu tencerelerin boşaltılması işlemi vardır ki o da ayrı bir rezalet.
çocukluk zamanımda şimdi olduğu gibi harika izolasyon malzemeleri yoktu. gider nalburdan 10,15 metre muşamba alır ve kiremitlerin altına muşambayı sererdik. bu muşamba bir kaç sene sonra dağılır giderdi. kimi yerleri yırtılırdı, çürürdü ve biz devamlı suretle çatıyla uğraşırdık. işte bu bakımdan çatı akması denilen olay benim içimde derin izler taşır. bir yandan aklıma çocukluğum gelirken bir yandan da babamla çektiğimiz çileyi düşünürüm.

çatı neden akar ?
çatı bir çok sebepten akar. salak ustaların aptalca ve beceriksizce yaptığı bir çatı akar. kiremitlerin su olukları tıkanmıştır; yağan yağmur bu kanallardan akacağına içeriye doğru dolar ve çatınız akar. çatınızın eğimi yanlıştır çatınız akar. komşu bina ile sizin binanın birleşim noktası doğru düzgün izole edilmemiştir çatınız akar. çatıya çıkmak için kullandığınız yer adam akıllı kaplanmamıştır; sağından solundan içeriye su verir ve çatınız gene akar. baca yerinin etrafı gene aynı şekilde iyi izole edilmediği için buradan içeri giren su çatınızın akmasına neden olur. kısacası çatıdan su akması bir sürü sebebe bağlıdır. ama sorunların en başında ne vardır ? tabi ki ustanın beceriksizliği !
becerikli bir ustanın yaptığı çatı akmaz, neden aksın ki ?
evimizin çatısının hiç akmasını istemiyoruz peki ne yapacağız ?
evvele iyi bir usta bulacaksınız. bulduğunuz bu usta “çatı ustası” olacak ! yarım gün bir yerde döner kesip akşam saatlerinde taksiye çıkan ve boş vakitlerinde de çatı ve inşaat işiyle uğraşan beceriksiz biri olmayacak yani.
iyi ustayı buldunuz varsayıyorum… şimdi sıra çatınızı hangi malzemeyle kaplayacağınıza geldi. çatınızı hangi malzemeyle kaplayacağınızı bulduğunu o “iyi usta” zaten size söyleyecektir. burada dikkat edeceğiniz bir kaç husus var; çatınızı kaplamak için pahalı malzeme mi almak lazım yoksa ucuz çatı kaplama malzemesi alarak da bu işi çözebilir misiniz ?
çatınıza kimse çıkmıyorsa, çatınızda “gezen” yoksa, çatınıza zırt pırt anten ayarlamak için insanlar çıkmıyorsa size önereceğim malzeme kırmızı onduline.
kırmızı onduline fiyat olarak hem diğer malzemelerden ucuzdur hem de döşemesi pratik ve asla su almaz. ama üzerinde insan gezdiği anda kırmızı ondulineler zarar görür, yırtılabilir, ezilebilir ve dolayısıyla çatınız akar. kırmızı ondulineler hakkında kısa bir bilgi verecek olursak :
en: 97 cm
boy : 200 cm
net kaplama alanı: 1,62 m²/levha
ağırlık : 6,5 kg ± 0,3 kg
oluk yüksekliği: 3,8 cm
oluk sayısı: 10 oluk/levha
evet yukarıda görmüş olduğunuz gibi bir levha onduline 1,62 m2 alan kapatır. sizin evin 70 m2 olduğunu var sayarsak size 44 levha onduline lazım. nisan 2019 itibarıyla bir levha onduline fiyatının ortalama 28,30 lira olduğundan yola çıkıp bir hesap yapacak olursak 1320 liraya 44 tane onduline satın alabilirsiniz. ustaya ne kadar para verirsiniz orasını bilmem ama onduline kaplatmak zahmetli bir iş olmadığından sizden isteyeceği en fazla 1000 liradır. yani siz toplamda 2320 liraya (hadi 2500 olsun) çatınızın su akıtma derdini halletmiş olursunuz.
yukarıda yaptığım basit hesap işler yolunda giderse mümkündür. yani çatınızın iskeleti sağlamsa 2320 liraya bu işten sıyrılabilirsiniz. şayet çatınızın iskeleti dediğimiz kısım; üzerine malzeme çakılacak olan ahşap iskeletler çürümüş ve üzerine onduline çakılmayacak kadar harap olmuşsa o zaman çatınızın iskeleti de değişecek demektir. ne yazık ki bu işlem çok masraflı bir iştir, canınız fena yanabilir yani 🙂
ağaç, pahalı bir malzemedir, üstelik bir sürü işçiliği vardır bu işin. çatınızın iskeletinin komple değişmesi demek sıfırdan çatı yapılacak demektir; bir hayli maliyetli bir iştir bu.
ömür boyu kullanabileceğim ve hiç su almayan çatı malzemesi nedir ?
çatınızın iskeleti sağlamsa (ben sizin yerinizde olsam) 4 mm membran üzerine kiremit döşetirim. işte en sağlam ve sağlıklı yöntem budur. çünkü ne olursa olsun çatıda kiremit olmalı diye düşünüyorum. evin izolasyonundan tutunda sıcak soğuk dengesine kadar bir çok faydası vardır kiremitin. ama dikkat: kiremit tek başına insanın başına bela açar, kesinlikle tek başına “su izolasyon” malzemesi değildir !
kiremitin 1 sene içerisinde üzerinde bulunan su kanalları tozdan pislikten tıkanır. zamanla çatınız su almaya başlar. kiremit, adam gibi döşenirse ve kiremit altına adam gibi membran serilirse yaptınız işin faydasını görürsünüz zira yaptığınız iş hiç bir şeye yaramaz dolayısıyla ilk yağmur yağdığında eviniz su almaya başlar.
işte şimdi size iyi bir usta lazım lazım ! çünkü membranları birbirine kaynatmak, çatıya membran sermek öyle her adamın yapacağı iş değildir. bu membranlar öyle pis bir şeydir ki şalama ile bunları birbirine kaynattığını sanırsın ancak 3 ay sonra güneşi gördüğünde kaynattığınız yerden tekrar açılmaya yapar, deliye dönersiniz.
membran en az 4 mm olacak. çatınız bu iş için uygun düzgünlükte olacak.( taktir edersiniz ki eğri büğrü bir çatıya bırakın membran sermeyi normal kiremiti bile döşeyemezsiniz) ustanız membranları maharetle birbirine kaynatacak. membranları serme-birbirine kaynatma işlemi bittikten sonra bunların üzerine adamakıllı kiremitler serilecek. kiremitlerin en baş uçta bulunan sırası komple çivilenmeli yoksa kayma yapar. ilk sıra kaydığı zaman arkadakiler de onunla birlikte kayar ve emekleriniz boşa gider.
çatınıza güzelce serilmiş en az 4 mm membran ve bunun da üzerine güzelce döşenmiş kiremitler sayesinde artık çatınız su almaz, hiç endişelenmeyin.
şunu hatırlatmak da fayda var: yaz aylarında kiremitler ısınır, ısınan kiremitler hemen altında bulunan membranı ısıtır işte bu anda kiremitin üzerine kazara basarsanız altta bulunan membran macun gibi ezilir ve membran bir anda delinir. siz kiremitin üzerindeyken membranın delindiğini anlayamazsınız bile. membran çok dayanıklı ama çok hassas bir malzemelerdir. sıcak havalarda kesinlikle çatınızda dolaşmayacaksınız. çatınızda işiniz oldu diyelim, akşam serinliğini, kiremitlerin kızgınlığının geçmesini, soğumasını bekleyeceksiniz. her şeyin bir kuralı, uyulması gereken detayları vardır. işte bu kurallara, detaylara uyduğunuz müddetçe çatınıza bir damla su almaz ama kuralsız iş yaparsanız, hayatınızın sonuna kadar damlayan sularla mücadele edersiniz.
birde kumlu membranlar vardır.
ben bunları tasvip etmiyorum, çatımda da kullanmam. görsel olarak iyi görünüyor ama bana göre bu malzeme tek başına yeterli değil. kumlu membranlarda tıpkı yukarıda söz ettiğim membranlar gibidir. malzeme olarak birbirinin aynıdır sadece bunların üzerinde kum vardır. kumlu membranların üzerine kiremit olmaz. kiremit sererseniz de yakışık almaz. kumlu membranlar diğer membranlardan daha pahalıdır.
kumlu membranlar devamlı güneşe ve hava şartlarına maruz kalacağından zamanla deforme olabilir ama kiremitin altına serilen membranlarda durum böyle değil. kiremit burada bir nevi koruma ve kalkan görevi görür, altına serili membranın zarar görmesine mani olur.
ben bu yazımda ülkemizde en fazla tercih edilen çatı malzemelerinin üzerinde durdum. anlattığım ürünlerin dışında bir çok çeşit izolasyon malzemesi vardır.