meşhur katlanır izmir masa bu 🙂 bilen biliyordur bu masayı. bu masanın ismi katlanır izmir masa. bu masaya kırma masa diyenlerde var ama gerçek adı katlanır izmir masadır.
bu masayı genelde bekarlar, öğrenciler ya da kalabalık olmayan aileler kullanır. ne fazla kaliteli bir masadır nede çok adi. ikisinin ortası bir vasatta imal edilmiş çok da iyi olmayan bir masa işte. ee parasına göre de gayet normal. altta resmini gördüğünüz katlanır izmir masa spotçu 250 ila 300 lira arasında bir fiyata satılmaktadır.
yukarıda görmüş olduğunuz katlanır izmir masa kendi içinde gizli olan 4 adette ahşap sandalyesi vardır. yani masamız 4 kişiliktir 🙂 aşağıda ki resimde söz konusu masanın açık halini görmektesiniz:
az evvelde söylediğim gibi, bu masayı tercih eden kesim genelde öğrenciler, bekarlar ya da bir kaç kişilik bir aile.
masa pratik, hemen açılıp kapanabilme özelliğine sahip. isterseniz masayı tam olarak açmak yerine yarım olarak açabilirsiniz. bu durumda masa mutfakta ya da bulunduğu alanda fazla bir yer kaplamayacaktır.
aşağıda değişik modelde ama hepsi aynı mantıkla üretilmiş katlanır izmir masa resimleri görmektesiniz.
spot demek ucuz mal demektir. evvela bu hakikati bir hatırlatalım yani…
evet spot ürün demek ucuz ürün demektir. insanların bir çoğunun spot eşya denildiğinde hemen akıllarına beyaz eşya gelmektedir. bu bilgi doğru olmakla birlikte eksiktir. spot eşya tabiri hemen her alanı kapsar. inşaat malzemesinden tutunda marketlerde satılan bebek bezlerine kadar; aklınıza gelebilecek bütün ürünlerin spotları vardır.
spot inşaat malzemeleri arasında en bilinen spot inşaat demiridir.
demir, inşaat için en önemli ve en fazla maliyeti olan malzemenin başında gelir. inşaat demirini ucuz fiyata bir yerlerden bulan müteahhit, inşaatı daha ucuz bir maliyetle bitireceğinden rakiplerine göre daha fazla para kazanacaktır. ama burada ki mesele ucuz olan o spot inşaat demirini bulmak.
spot inşaat malzemesi inşaatla ilgili her ürünü kapsar. fayansından tutun, laminat parkesine, boyasına, kapısına, çimentosuna,tuğlasına, mutfak dolaplarına… kısacası aklınıza gelebilecek her ürünün spot piyasası vardır.
peki spot ürün ya da spot piyasa nedir ?
çok kısa ve kaba bir tarifle hemen cevap verelim;
spot ürün elinde sıfır malı olan bir esnafın ya da tüccarın paraya sıkışmasıyla birlikte elindeki mallarını ucuz bir fiyata satmasına denir. satılan bu mal o andan itibaren spot olur !
spot piyasayı oluşturan “para sıkıntısıdır” aslında…
esnafın ya da tüccarın paraya olan talebi olmasa elindeki malı ucuza satmaz; elindeki malı ucuza satmadığı zamanda piyasada spot diye tabir edilen ucuz mal dolaşmaz. ama esnafa acil para lazım olur; kirasını ödeyemez, vergi borcu birikmiştir, “alacaklıları” tarafından sürekli rahatsız ediliyordur ve esnaf piyasa koşulları sebebiyle deposunda bulunan mallarını bir türlü satamıyordur…
deposunda bulunan mallarını satamadığı anda borçları birikecektir. işte bu durumda esnaf elinde bulunan malları (bu mallar sıfırdır, garantili ürünlerdir ve faturaları vardır) başka bir esnafa ya da bu işleri takip eden kişilere (lanet olsun diyerek) ucuz bir fiyata satacaktır. satılan bu mallar o andan itibaren spot ürün olur. spot ürünlerin yeni sahibi ucuza aldığı ürünleri makul bir fiyattan piyasaya sürer ya da elinde bulunan hazır müşterisine satar. piyasa fiyatının altında olan bu ürünler “onları arayan kişiler” tarafından anında satın alınır.
mesela bir müteahhit düşünün… bu müteahhite 1 kamyon laminat parke lazım olsun. müteahhit normal şartlarda (örnek olarak) metresini 20 liraya satın alacağı laminat parkeyi 15 liraya bulursa ürünlerin tamamını anında satın alır.
spot piyasada en önemli kural her şeyin (alım ve satımlar) peşin parayla oluşmasıdır.
spot piyasada kesinlikle çekle, senetle, vadeyle iş yapılmaz. çek ve senet gibi araçlarla spot ürün satın almak isteyen kişileri kimse kaale bile almaz. bu piyasa, nakit paranın var olduğu bir piyasadır. nakit paran varsa spot ürün bulma şansın çok fazladır.
spot inşaat malzemelerinin satıldığı bir dükkan ya da bir bölge yoktur. bu işleri yapan kimseler gazeteye ilan vermez. zaten elinde spot inşaat demiri olan bir tüccar “bilinmesi gereken insanlar” tarafından biliniyordur. siz ancak şu şekilde spot inşaat malzemesi bulabilirsiniz; bir reklam yayınlarsınız… ve reklamın başlığı şu olur:
“her türlü inşaat malzemeniz en iyi fiyata nakit olarak anında satın alınır.”
işte bu ilanı okuyan paraya sıkışmış ve elinde türlü türlü inşaat malzemesi bulunduran bir esnaf sizi arayacak ve satamadığı, deposunda beklettiği mallarını size uygun bir fiyattan satacaktır.
tabiri caizse spot işi kovalayan kimselerin hazırda nakit parası bulunmalıdır ve sürekli interneti kontrol etmelidir. ikinci ya da sıfır eşyaların alınıp satıldığı web sitelerini takip etmeli ve ilanı veren kimselere ilk önce ulaşan olmalıdır. uygun fiyata eşya satan birilerini gördüğünüz anda yarın alırım, filan zamanda alırım diye hesap yapmayınız ! paranız varsa ve satılan ürünler size lazımsa düşünmeden alınız çünkü aynı ilanı sadece siz değil yüzlerce kişi takip ediyor.
2018 kasımında vestel flora klima satın almıştım. kış günü söz konusu klimayı deneme şansım olmamıştı. geçen gün klimayı çalıştırmak nasip oldu. klima vestel flora 12500 BTU. klimadan memnunum ancak servis elamanlarının klimayı doğru düzgün yerine monte edememesi yüzünden bazı sorunlar yaşadım ve bu sorunları bir kaçını hala yaşamaktayım.
geçen gece klima çalışırken (ışıkları söndürdük yatmaya hazırlandığımız bir an) tıp tıp diye su sesi duydum. nereden geliyor lan diyorum bu ses kendi kendime? klimadan gelebileceğini hiç düşünmüyorum. ilk aklıma gelen musluklar!.. acaba açık mı kaldı?. iyi de yavrum musluk nerede ben neredeyim? şayet musluktan çıkan “tıp tıp” sesini bulunduğum odadan duyabiliyorsam insan üstü ergonomik kulaklara sahibim. gece gece böyle aptal aptal şeyler düşünürken birde baktım klimanın iç ünitesinden su akıyor. üff ortalık göl gibi olmuş ! koltuğun arkası bayağı ıslanmış. tek kelimeyle rezalet ! vestel servis elamanları klimayı montaj yaparken eğri büğrü montaj yaptıkları için klimanın iç ünitesinde biriken ve buradan tahliye hortumuyla dışarı akması gereken su evin içine doğru akıyor. neyse ki elim bu tür işlere yatkın.. bir yandan sövüyorum bir yandan (gece vakti) klimanın iç ünitesinden su akmaması için çırpınıyorum. kan ter içinde bir kaç hamle yaptım ve sorunu hallettim.
şu memlekette ustayım diye geçinen ama bir halttan anlamadığı halde her işe zıplayarak insanları mağdur eden bir ton öküz var.
hallederiz abi, yaparız abi…
neyse asıl sorun bu değil; asıl sorun klimanın iç ünitesi çalışırken arada bir savrulma sesi gibi, rüzgar sesi gibi bir sesin gelmesi.
bu ses her zaman olmuyor aradan bir oluyor. kimsenin umurunda olmayan bu sesi sadece ben duyuyorum ve benim gibi takıntılı tipler için bu ses oldukça ciddi ve rahatsız edici.
işi gücü bıraktım sesin nedenini araştırmaya başladım. internette konuyla alakalı bir şey yok. bir iki yazı var ama doğru düzgün cevap yok.
klimanın iç ünitesinden çıkan rüzgar sesi, edindiğim tecrübelerle söyleyebilirim ki iç ünite fanının bazı yerlerinin kopmasıyla ilgili.
iç ünite fanının bazı yerleri (bu genelde ince plastik ve çok nazik kırılgan bir parça. hemen üstte resmi var) kopmuşsa fan balans bozukluğundan arada bir rüzgar sesi gibi bir ses çıkartıyor. ama bu rüzgar sesi klimanın iç ünitesinin kapağını açınca kayboluyor.
iç ünite kapağını bir miktar açıp çalıştırdım (aşağıda ki resimde olduğu gibi) rüzgar sesi kesiliyor.
ayrıca rüzgar sesini kesen başka bir yöntem daha keşfettim onu da burada paylaşacağım.
(kendi kendime keşfettim diyorum çünkü yetkili servis (!) elemanlarının bir halttan haberi yok. adama “neden bu ses çıkıyor” diye soru soruyorum uzaylı görmüş gibi suratıma bakıyor)
aşağıda ki resimde görüldüğü gibi klimanın rüzgarlığını 1. kademede çalıştırdığımda çıkan ses kayboluyor. 1. değilde 2 ya da 3 kademelerde çalıştırdığımda ses yeniden duyuluyor.
klima rüzgarlığı diye tabir ettiğim parça aşağıda bulunan resimde görülmekte. bu kadar ince detaya girmemin nedeni bu işlerden hiç çakmayan insanlara elimden geldiği kadar yardımcı olmak.
son olarak bir iki şey daha söyleyip bitireyim.
klimanın iç ünitesi yukarıdaki tavandan 30 cm aşağıda olacak. benim klimam da bu mesafe 6 cm filan (hemen üstteki resimde görülmekte) acaba diyorum bu mesafeden yeterli havayı emmediği için mi bu rüzgar sesini çıkartıyor. böyle bir ihtimali kuvvetlendiren en büyük delil, klimanın iç ünitesinin kapağını açınca sesin kaybolması ! iç ünite kapağını açınca bol miktarda hava emdiği için fan zorlanmıyor ve rahat rahat dönüyor diye düşünüyorum zira bu fikir saçma da olabilir.
aynı sorunu yaşayanların ziyaretçilerimizin yorumlarını bekliyorum.
