Ordu-Giresun havalimanı gözlemlerim, seyahat yorumlarım

istanbul’dan ordu giresun havalimanına uçuyorum

2018 ekim ayının sonları… giresun’da yaşayan ve çok sevdiğim bir insan aniden vefat ediyor ve haberi bana ulaşıyor. cenazeyi yarın defnedeceklerini söylediler. acil gitmem lazım. vefat eden sevdiğim bir büyük, toprağa verildiği anda orada olmam lazım.

otobüs firmalarına bakıyorum, istanbul giresun otobüs bilet fiyatları 115 lira ile 140 lira arasında değişiyor. 14 saat olduğu söylenen yolun, durması kalkması ıvırı zıvırı yolda yaşanan ve hiç hesapta olmayan gelişmeleriyle birlikte 16,17 saat sürmesi kesinlikle kaçılmaz.

belimde müthiş bir ağrı var ve ben eğilip doğru düzgün çoraplarımı bile giyebilecek kabiliyetten uzağım. çoraplarımı giymek için eğildiğimde ağzımdan kontrolsüz; yaşlı dedelerin çıkardığı gibi “ıhhh ıhhh” sesler çıkıyorum. bu şartlar altında otobüsle gitmem imkansız, işin kötü tarafı ayakta yürüdüğümde ya da yattığımda ağrımayan belim, oturduğum vakit ağrıyor. mecbur uçağa binip giresuna uçak vasıtasıyla gidecem. o halde bilet bakmalı.

istanbul ordu-giresun uçak bileti fiyatlarından memnun kalmadım

telefonuma türk hava yollarının mobil uygulamasını indirdim. istanbul atatürk havalimanı ile ordu giresun havalimanı arasına bilet bakıyorum. bilet fiyatları dansöz kadın misali kıvırıyor. 200 lira olan tek kişilik bir uçak bileti, günün belirli saatlerinde 600 liraya kadar çıkıyor. inanılır gibi değil ! aynı gün için öğlen vakti 200 liraya satılan istanbul ordu giresun uçak biletinin, 3,4 saat sonra 600 liraya satılmasını bana dünyada yaşayan ve ahlak sahibi olan hiç bir Allah’ın kulu izah edemez. düpedüz fırsatçılık; kesinlikle bunun başka bir izahı yok.

o gün akşam 23,55 saatinde atatürk havalimanından kalkacak ve ordu-giresun havalimanına inecek bir uçaktan 257 liraya tek kişilik ve tek yönlü bir bilet satın aldım. hazırlıklarımı yaptım ve hiç bir randevusunu kaçırmayan insan olarak 2 saat öncesinden atatürk havalimanında hazır bulundum.

bu uçuş hayatımda ikinci kez uçak deneyimim olacak. uçağa ilk kez askere giderken binmiştim.

biletimi telefonuma indirdiğim mobil uygulama sayesinde sorunsuz aldım. ancak parayı sanal karttan ödemek istediğimde sistem buna izin vermedi, bende normal kredi kartından ödemek zorunda kaldım, kesinlikle internetten alışveriş yaparken normal kredi kartını kullanmam.

uçak biletimi check in kiosks makinelerinde check ettim

bileti satın aldıktan sonra mobil uygulamada “biletinizi check in yapabilirsiniz” şeklinde bir buton gördüm. check in ne olduğunu üç aşağı beş yukarı biliyordum ama tam olarak ne işe yaradığını bilmiyordum. vaktim bol olduğu için hiç üşenmeden araştırdım. check in demek kısaca, havalimanında gişelerde yapılması gereken işlemleri mobil uygulamadan hızlıca yapmak. peki nedir bu ? bilete onay verip, koltuk seçmek filan… şayet biletinize check in yaptıysanız havalimanına gittiğinizde gişeye girmenize, sıra beklemenize gerek yok. havalimanında gişelerin olduğu yerlerde duran bir sürü check-in kiosk adı verilen bankolar var. işte bu check-in kiosk’ların sayesinde, TC kimlik numaranızı check-in kiosk ekranına girerek fiziki biletinizi 10 saniye içerisinde elinize almanız mümkün. söz konusu check-in kiosk adı verilen bankoların resmi aşağıda. ancak check-in kiosk adı verilen ve bir hayli önem arzeden bu bankolar sanırım türkiye’nin bütün havalimanlarında yok, sadece belirli havalimanlarında var.

biletimi check-in kiosk adı verilen bankodan TC kimlik numaramı girerek 10 saniyede elime aldım ve uçuş kapısının olduğu bölüme yöneldim ve orada bekleme başladım. uçağımın kalkmasına daha 1,5 saat var. telefonumla oynadım, biraz sağa sola bakındım, tuvaletlere yönelip elimi yüzümü yıkayıp biraz kendime geldim, mideme bir kaç bardak çay yuvarladım ve derken uçağın havalanma saatine yarım saat kala bir anons duyuldu: “filan nolu sefer sayılı filan uçak bileti sahipleri falan uçuş kapısına”. beni çağırıyor…derhal adı geçen uçuş kapısının önündeyim. uçağa binmeden son kontroller yapılıyor, bileti ilgili memura veriyorsunuz ve sizden kimliğinizi istiyor kimlik üzerinde yazan isimle, bilet üzerinde yazan isim aynı olmak zorunda. her şey tamam ve ben uçağın içindeyim.

ben uçakları filmlerde olduğu gibi geniş koltuklu, rahat bir şey sanıyordum. elime patlamış mısırımı alırım, arkama bir güzel yaslanırım, ayaklarımı boylu boyunca uzatırım filan… yıllar önce askere giderken de uçağa binmiştim ama hafızamdan silinip gitmiş bu türden detaylar.

uçak koltukları beklediğim gibi rahat çıkmadı

“aaa ne lan bu koltuklar” şaka gibi. inanın belediye otobüslerinde bulunan koltuklar, uçakta bulunan koltuklardan daha rahat ve fiyakalı. cam kenarından almıştım biletimi. koltuğuma oturdum. gece yarısı olduğu için etraf tam olarak gözükmüyor.

birbiri ardına patlayan anonslar: şuna dikkat ediniz, buna dikkat ediniz, hava boşluğuna girersek şunu yapınız, bunu çekiniz falan fıstık tadında açıklamalarının ardından uçak havalandı. 1 saat 15 dakika sonra ordu giresun havalimanına indik. istanbul’un gürültüsü, stresi, kargaşası, jaws kılıklı sataşkan insanları burada yok. her şey sakin. insanlar rahat ve relax. havalimanında görevli elemanların sinirleri alınmış, son derece nazik ve yardımsever. iner inmez içimde bir huzur.

ordu giresun havalimanı hakkında asıl gözlemlerim istanbula dönüş yolunda oluşmaya başlıyor çünkü şu an ordu giresun havalimanın içine göz atacak hiç vaktim yok, uçaktan indim ve beni bekleyen dostlarımın arabasına binerek cenazemizin bulunduğu köye doğru yol aldım…

aradan geçen iki gün… günlerden cuma… ve ben tekrar aynı yerdeyim…. bu sefer atatürk havalimanına değil sabiha gökçen havalimanına aldım bileti. çünkü atatürk havalimanı bileti öyle pahalıydı ki; yurt içi değilde yurt dışı bir ülkeye uçsam, bilet parası inanın daha ucuza gelecekti.

ordu giresun havalimanında gördüğüm bir eksik

aynı şekilde 2 saat öncesinden havalimanındayım. bu kadar erken gelmemin nedeni hem tedbir hem de cuma namazını kılmak. cuma namazını köyde de kılabilirdim ancak köy ile havalimanı arasında 50 dakikalık bir yol var ben uçak biletini riske atmak istemedim, bu bakımdan havalimanına erkenden gelip cuma namazını kılabileceğim bir yer arama başladım.

havalimanının içinde geziniyorum, öyle büyük bir havalimanı değil ama ihtiyaçlara cevap verebilecek yetkinlikte, son derece temiz, derli toplu, huzur verici tıkır tıkır işleyen bir yer. çay kahve içilebilecek bir kaç cafe mevcut. ordu giresun havalimanının en büyük eksikliği bana göre havalimanı içinde yeteri kadar atm olmaması, havalimanı içinde sadece bir tane ATM var. (2018 yılından söz ediyorum, ileride atm sayısı kaç olur bilinmez) bu atm vakıfbank atm’si. başkada atm yok. tuvaletler güzel ve temiz, yetkililer kibar ve yardımsever. cuma namazı kılabileceğim bir mescit arama başladım, alt katta 2,3 adet mescit var, cuma namazına yaklaşık 30 dakika kalmasına rağmen bu mescitlerde hiç bir hareketlilik yok. kimse cuma namazı kılmıyor mu diyorum kendi kendime. ümidimi kestim, havalimanından çıkıp bir taksiye binmeyi en yakın köye gidip cuma namazını kılıp tekrar havalimanına gelmeyi düşünüyorum.

havalimanında bir görevliye hitaben, “buraya en yakın cami nerede” dedim biraz uzak dedi. ne yapacan camiyi diye sorunca “cuma namazını kılacam” dedim. yukarıda mescidimiz var bende kılacam zaten dedi. “aaa yukarıda mescit mi var” dedim “evet var” dedi. yukarı çıktım. yeni bir havalimanı olduğu için bir sürü boş dükkan var. kolidorlardan süzülerek sora sora mescidin yerini buldum, içeri girdim tıklım tıklım bir sürü vatandaş hocayı dinliyor 🙂

ordu giresun havalimanın yapım hikayesi

namazı kıldım ve tekrar aşağı indim. sağa solu inceliyorum internette havalimanının kendi web sayfasına gireyim bir bakayım dedim… şu bilgiler gözüme çarptı :

“Deniz dolgusu ile Avrupa’da tek, dünyada Japonya’dan sonra ikinci havalimanı olan Ordu-Giresun Havalimanında 417.500 m³ temel ve kırmataş dolgu, 20.652.000 ton dolgu, 8.430.000 ton tahkimat taşı, 947.400 m³ deniz dibi tarama, 528.918 m² saha betonu imalatları yapılmıştır. Havalimanı pistinin daha konforlu olması için piste “stone mastic asfalt” dökülmüştür. Havalimanı’nın yapımında kullanılan 36 milyon ton taş için kamyonlar 950 bin sefer yapmıştır.”

Bulundugu Şehir: Ordu
Hizmete Giris Yılı: 2015
Havaalani Statüsü: Sivil
ICAO Kodu: LTCB
IATA: OGU
Trafik Tipi Iç Hat-Dis Hat
Cografi Koordinatlari 40°58’02?K – 38°04’55?D
Terminal Binasi Toplam Büyüklügü: 20.250m2​

vay canına, adam bildiğin denizi doldurmuşlar ve havalimanı yapmışlar. çünkü karadeniz öyle engebeli, dağlı taşlı bir arazi yapısına sahip ki, bu bölgede uçakların inmesi için yeteri kadar düz bir alanı bulmak imkansız. bu bakımdan denizi doldurmak suretiyle bu havalimanını inşa etmişler yapacak bir şey yok zaten.

son söz

ben bir vatandaş olarak ordu giresun havalimanından oldukça memnun kaldığımı ifade etmek isterim. gönül ister ki memleketin bütün şehirlerine havalimanı inşa edilse her şehrin kendine ait bir havalimanı olsa. yapımda emeği geçen bütün işçilere havalimanında görev yapan bütün personele buradan teşekkürlerimi bildiriyorum.

aşağıda ordu giresun havalimanı yapıyla ilgili kısa bir video var, paylaşmak istedim:

 

3 yorum

  1. Güzel ve objektif aynı zamanda samimi bir yazı olmuş. Bir Giresunlu olarak sizleri yeniden memlekeyimizde görmek iateriz. Teşekkürler

  2. Koskoca havalimanında tek bir ATM olması gerçekten büyük bir eksik olarak düşünülebilir. Söz konusu havalimanında bütün bankların ATM si hizmet vermesi gerekir diye düşünüyorum. Umarım yetkililer buradan sesimizi duyarlar 🙂

Yorumlar kapatıldı.