Marketlerde satılan ürünler ne kadar doğal ?

ülkemizde ortalama olarak 35,40 bin arası market bulunmaktadır. market sayısının bu denli büyük olması, marketlerde satılan gıdaların ne kadarının sağlık ve doğal olduğunu tartışılır hale getirmektedir.
40 bin adet markete ürün yetiştirmek taktir edersiniz ki doğal yöntemlerle olacak iş değildir.

mesela yoğurt…bugün istediğiniz  markete gidin ve bir yoğurt satın alın üzerinde doğal yazıyordur. ama satılan bu yoğurdun doğal olmadığını o marketin sahibi de, onu alan vatandaşta, sokaktaki 5 yaşındaki çocukta, bütün devlet görevlileri de çok iyi biliyor.

peki neden doğal olmayan bir şeyin üzerine doğal yazarak insanlar kandırılıyor ?

bunlar bu cesareti nereden alıyorlar ?

Screenshot 2

doğal diye evimize aldığımız ve çocuklarımıza yedirdiğimiz yoğurtlar ay geçmesine rağmen dolapta bozulmadan duruyor. hepimiz biliyoruz ki doğal yoğurt 1 hafta sonra ekşimeye, yavaş yavaş bozulmaya başlar… sadece yoğurt mu ? marketlerde satılan diğer gıdalar çok mu masum ? pek tabi ki değil… marketlerde satılan hemen hemen bütün gıdalar sorunlu. yumurtasından tut, peynirine, salamına, sosine, sucuğuna, sütüne, ekmeğine, bilmem neyine varana kadar hepsinde ciddi sorunlar var. şu saydığım gıdaları bağımsız bir gıda denetçisi denetlesin emin olun bir sürü olumsuz duruma rastlar.

ben bu memlekette gıda ve tarım bakanlığının ne iş yaptığını gerçekten bilmiyorum…
normalinde marketlerde satılan gıdaları söz konusu bakanlığın düzenli olarak denetlemesi gerekmektedir. kurallara uymayan ve insan sağlığı için ciddi risk bulunduran bu “şeylere” el koyarak derhal imha etmesi ve sorumlularına da çok ağır bedeller ödetmesi gerekir…
siz bedel ödetilmiş bir firma sahibi, ve bedel ödeten bir devlet adamı gördünüz mü bu zaman kadar ? ben görmedim…
ne bir denetleme var nede başka bir yaptırım…eşşeği çayıra salmışız bu şekide yaşıyoruz. çoluğumuz çocuğumuz doymak bilmeyen bu azgın heriflerin insafına terkedilmiş durumda. devletin hiç bir şeye karıştığı yok, az evvel bunu izah ettim.Screenshot 3

bugün avrupa’da en büyük cezanın devleti soyanlara ve insan sağlığıyla oynayanlara kesildiğini biliyor musunuz ?
bizim ülkemizde ise tam tersi bir durum söz konusu. burada en az ceza devleti soyanlara ve insan sağlığıyla oynayan alçaklara veriliyor ?
işte size bir örnek:
çok yakın bir tarihte bir firma askeri personele (yani hepimizin çoluk çocuğuna) aylarca at eti yedirdi. bir kaç gün haber olmuştu bu, sonra kayboldu gitti…

ne oldu bu firmaya, olayı hatırlayan bile kalmamıştır… ne ceza aldı bu adamlar, herhangi bir bedel ödedi mi bunlar ?
benim bildiğim sadece silahlı kuvvetler bu firmayla ilişkisini kesmiş, artık onlardan hiç bir şey almayacaklarmış, onu bu şekilde cezalandırmışlar 🙂
ya güler misin ağlar mısın bilader. işte sen böyle yaparsan bu namusuz herifler bize her şeyi yedirir ve karşımıza geçip kıs kıs gülerler.
yahu bu memleketten bir tane adam gibi savcı yok mu çıkıp da bu piç kurularından bizim adımıza hesap soracak ? onu anasından doğduğuna pişman edecek, ocağını başına yıkacak… ne demek askerlere et yerine at eti yedirmek ? türk silahlı kuvvetlerine et yerine at eti yedirme cesaretini kendinde bulan bir adam bizim gibi sıradan vatandaşa neler yapmaz, neler yedirmez ?

sahte gıdalar

kimden korkuyoruz beyler ? neden hesap soramıyoruz bu adamlara ?

çok açık konuşuyorum, ben marketlerde satılan ürünlerin % 99’nun insan sağlığına olumsuz etki edebilecek ürünler olduğuna inanıyorum…ve devlet yetkililerinin bu gidişata dur demeyeceğini çok iyi biliyorum bu bakımdan ben devlete güvenmek yerine  (devlete güvensek ve devlet görevini yapsa marketlerde yoğurt yerine kireç gibi şeyler satılmaz) kendi tedbirimi kendim alıyorum ve kesinlikle marketlerden hiç bir şey almamaya dikkat ediyorum. marketlerden aldığım şeyler temizlik malzemeleri gibi gıda dışı ürünlerdir.

ben ülkemde hiç kapanmayan 2 adet gözle, tedirgin ve şüphe içerisinde yaşamak istemiyorum… elime aldığım bir gıdanın ne olduğunu, nasıl yetiştiğini, acaba zararlı mı olduğunu düşünmek istemiyorum. devletime güvenmek istiyorum ve elime aldığım bir gıdayı hiç tereddüt etmeden yemek istiyorum. bunu benim devletim nasılsa kontrol etmiştir, eğer insan sağlığına zararlı bir şey olsaydı devlet bu gıdanın burada satılmasına izin vermezdi demek istiyorum…
inşallah bu günleri görmeden ölmeyiz.