malum, günümüzde özellikle büyük şehirlerde hayatlarını sürdüren insanların yaşam alanları genelde 1+1 diye tabir edilen ve büyüklüğü 40,50 m2 geçmeyen evler. ne alakası var diyeceksiniz ama bunun sebebi arsanın küçük olmasının yanında asıl önemli olan bir ayrıntı, imar yasası temelden yanlış olması.100 m2 evi olan bir kimse, ev yaptırmak istediğinde 100 m2 evi 40,50 m2 düşüyor. neymiş efendim, yol bırakacakmışsın, bilmem ne bırakacakmışsın. her zaman söylerim, biz japonya gibi minnacık bir ada ülkesi değiliz. toprağımızda var, yerimizde var. istanbul’dan çıkın etraf boş boş. göz alabildiğince uçsuz bucaksız alan.
neyse konumuz bu olmadığı için kısa geçiyorum. ama bugün büyük şehirlerde insanlar daracık evlere tıkılıp kalıyorsa bu rezaletin halihazırdaki imar yasasıyla çok yakından bir alakası var. belki başka zaman bunu sebep ve sonuç ilişkisi içerinde detaylı olarak yazarım.
evler küçük olduğu için eşyaları eve yerleştirirken teknik birtakım hesaplar yapmak lazım. öyle kafanıza göre isteğiniz eşyayı evinize sokarsanız odada yatacak yer bile bulamazsınız. “hangi eşyayı nereye koysam, filan mobilya çok hoşuma gitti acaba alsam mı, ama eve sığmaz ki, şu koltuğu biraz itsem evim biraz daha genişler mi filan;” işimiz gücümüz bu oldu. daracık yaşam alanlarında debelenip duruyoruz.
çamaşır makinesi banyoda müthiş yer kaplayan ama olmazsa olmaz ev aletlerimin ev başında gelir. çamaşır makinesinin üzerinde bulunan alan genelde kullanılmaz. ölü bölgedir. işte burası çamaşır makinesi üzerine yaptırılacak olan bir dolap sayesinde müthiş bir eşya depolama alanına dönüşebilir. sağda solda duran bir sürü eşya bu dolap içerine yerleştirilebilir.
çamaşır makinesinin üzerinden tavana doğru uzana o boşluğu kesinlikle değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum. çünkü bu sayede sağda solda elimize ayağımıza dolanan hatırı sayılır orandaki eşyayı ortadan kaldırabiliriz ve üstelik banyoya yeni bir hava, şık bir görüntü kazandırabiliriz çünkü piyasa çok nefis çamaşır makinesi üzerine dolap modelleri var var.